elly in diary

Helloğğ 👋  biliyorum bu blog baya baya geç oldu ancak bir sebebi var  😂  bugünle beraber Siirt maceramızın sonuna geldik bu yüzden iki gün daha geç yazıp Siirt serisini üç blogla bitirmek istedim. Bu hafta dolu dolu ve eğlenceli geçti bu yüzden ne yazsam nasıl başlasam bilmiyorum inşallah unuttuğum bir şey olmaz. En son yine pazar günü yazdım pazartesiden başlayalım o zaman. Pazartesi sabahı.... kabus gibi uyandım nedenini çoğunuz biliyorsunuz kiii sınav sonuçları... sabah arkadaşlarımın aramalarıyla uyandım hepsi bir yandan sınavlar açıklanmış diyordu bekliyordum zaten ancak öyle uyandırılmak kabus etkisi yarattı bende. Sınav sonucum beklediğim gibiydi zaten kabataslak bir hesaplama yapmıştım o yüzden şaşırtmadı bana yetiyordu ancak sıralamalar berbat herkes bundan şikayetçi, neredeyse 30k oynamış bunun hakkında söylenecek çok şey var da uzatmak istemiyorum. Her halükarda ben Kıbrıs istiyordum ve tutuyor bu yüzden Kıbrıs yolu gözüktü bana  😂 . O akşam bir önceki blogda bahsettiğim

Selaaamm 👋  başlayalım bakalım bir haftada neler yaşamışız. Öncelikle bu hafta dolu geçti sayılır. Ortaya karışık bir haftada neler yaşadığımdan ve ailemden bahsetmek istiyorum. En son yazımı bu hafta salı yazmıştım. Çarşamba akşamı en son 10-11 yaşlarında gördüğüm küçük amcamlara geçtim orada kaldım. Normalde anlattıklarına göre amcama karşı ön yargılıydım pek sevmezdim ancak onlarda kaldığım iki gün boyunca ön yargım tamamen kırıldı. Aşırı ilgiliydi bol bol sohbet ettik yengem zaten her zaman çok severdim onu çok tatlı o yüzden orada geçirdiğim iki gün bol sohbetli ve baya eğlenceli geçti. Çarşamba ve Perşembe bu şekildeydi gelelim Cuma gününe... Cuma günü pikniğe gittik aşağıya bol bol fotoğraf bırakıcam 😅 . Gittiğimiz yer merkeze yakın olan babamların köyüydü, Bağlıca köyü. Köyün arka tarafında dedeme ait bir bostan var anlattıklarına göre ki herkes söylüyor, gerçekten dedemin yaşadığı dönemde burası cennetmiş. Şimdi de oldukça güzel bir yer o zamanları düşünemiyorum. İçinde üzüm

Selamm 👋  sonunda memlekete geldik. Dün yorgunluktan bütün gün uyudum o yüzden bugün yazıp atma şansım oldu kusura bakmayın. Dün ilk defa uçağa bindim çabuk geldik ancak otobüs yolcuğu yapmış kadar yoruldum. Burası aşırı sıcak klima pervane yalan sıfır etki bunu yazarken bile ter döküyorum. Dün pek bir şey yaşanmadı açıkçası kendi memleketim ama pek beğenmedim dağ, taş 😅 . Babam duymasın. Ancak Dedemlerin evi çok güzel büyük bir bahçeleri ve havuzu var , vaktim olursa havuza girmeyi düşünüyorum. Havuzun başında üzüm salkımları var ancak Siirt’in meşhur üzümlerinden yemeden gideceğim sanırım tam oluşmasına bir iki hafta varmış o zamana kadar gitmiş oluruz. Bu arada dün pek bir şey yaşamadığımdan ve ilk blog yazımın kısa olmasını istemediğinden iki günü bir yazıcam. Bugün ise ilk defa dışarı çıktım çarşıya gittim çarşısı baya güzel her şey var gratis bile var daha ne olsun  😄  hiç beklemiyordum gerçekten. Sabah saatlerinde Amcamlar geldi oturduk sohbet ettik. Babaannem Türkçe anlamadı

Merhaba ilk bloğum çok heyecanlıyım bu yüzden bir yanlışım olursa şimdiden kusura bakmayın. Biraz kendimden bahsetmek ve blog hakkında size bilgi vermek istiyorum ayrıca blok yazmak nerden aklıma esti ondan da bahsedeceğim. İlk öncelikle ismim Eylem 20 yaşındayım üniversite adayıyım bu sene inşallah bir yer tutturup artık üniversite hayatına atılmaya hazırlanıyorum. Biraz asosyal bir tipim ama kendi tercihimle  😄 . Neden kendi tercihimle?    gezmeyi pek sevmiyorum evde takılmayı evde bir şeyler yapmayı daha çok seviyorum ama çevrem oldukça geniş istediğim zaman kendimi çok iyi ifade edebilirim bu yüzden ne asosyalim ne de değilim. Biraz Blog hakkında bahsedeyim daha sonra kendim hakkında aklıma bir şey gelirse eklerim. İlk incelik bu Blog hazırlık için yakın zamanda bir tatile çıkıcam ve bu tatilde neler yaptığımı nerelere gittiğimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bir nevi günlük Blog gibi bu üniversiteye gidene kadar böyle devam edicek sanırım ondan sonra aklıma daha yaratıcı bir fikir